Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘’Diyanet Akademisi Başkanlığı 1. Dönem Aday Din Görevlileri Mezuniyet Merasimi’’nde konuştu. 

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Sizleri Allah’ın selamıyla selamlıyorum. Külliyemizi teşrifleriniz dolayısıyla her birinize yürekten teşekkür ediyorum. Bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Safalar getirdiniz. Böylesine güzel bir atmosferde, böyle anlamlı bir programda bizleri buluşturan Rabbime hamd ediyorum.

33 ayrı mekanda devam eden kurslar. Bu bir azmin, kararlılığın ifadesidir. Diyanet Akademisi’ni 10 yılı bulan titiz çalışmalar sonucunda 2022’de hayata geçirdik. Kuruluş sürecinde mevzuat alanındaki eksiklikler de giderildi.

1976 yılından beri hizmet içi eğitim şartlarında 3 yıla kadar devam eden ihtisas eğitimleri yasal bir çerçeveye oturtuldu. Verilen din hizmetlerinin verimliğini daha da artıracağız.

Önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı sıfatıyla akademiyle ilgili tüm safahati yakından takip ettik. Bugün ilk mezunları görmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz. 4537 aday din görevlimizi tebrik ediyorum.

Bu kardeşlerimizin de görevine başlamasıyla birlikte diyanet camiamız inşallah daha da güçlenecek. Mevla işlerini kolaylaştırsın. Aynı şekilde aday din görevlilerimizi en güzel şekilde yetiştiren hocalarımıza teşekkür ediyorum. Ebediyete intikal eden hocalarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Atalarımız İslam’ı sadece kendi hayatlarına tatbik etmekle kalmamış, yeni fetihlerle yayılmasına da hizmet etmişlerdir. İslam’da adeta kendini bulan ecdad, huzuru, barışı kardeşliği 3 kıta 7 iklime kadar ulaştırmıştır.

Hepimiz Kur’an’a hadise sıkı sıkı sarılacağız. Bin yıldır Türkler İslam’ı, İslam da Türkleri muhafaza etmiştir. Türk demek aynı zamanda Müslüman demektir.

Son dönemde Türkiye karşıtı kimi çevreler tarafından kirli kampanyalar yürütüldüğünü görüyoruz. Bunlardan birisi İslamsız Türklük kavramıdır. Böylece milletimizi ayakta tutan, tarihi kültürleri tahrip edilmek isteniyor. İslam’ın gaza ruhunu taşımayan bir Türk kimliği, Türklüğü rafa kaldırma projesidir. Kampanyanın ikinci kulvarında ise şeriat düşmanlığı vardır. Şeriata düşmanlık, dinin bizatihi kendisine husumettir. İnanıp inanmamak elbette bir tercih konusudur. Ancak dinin emirlerine karşı gelmek başka bir durumdur.

Bu ülkenin hukuku korumakla görevli kimi baroları çıkıyor, Kelime-i Tevhid’le ilgili suç duyurusunda bulunabilir. Milyonlarca vatandaşımı gerici diyerek tahkir edebiliyor.

Cehaletin konforunu, bilginin zahmetine tercih ettiler.

Türkiye’de sayıları az da olsa kimi çevrelerde şeriata yönelik sergilenen pervasızlıkların temelinde cehalet ve bilgsizlik hastalığı vardır. Ülkemizde en azından bir kesimin içinde bulunduğu cehalet karanlığından boğulduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz.

HOCA KILIKLI BİR SAHTERKAR!

Din görevlilerimizin kendilerini camilerle ve Kur’an kurslarıyla sınırlamaları düşünülemez. İmam demek aynı zamanda içinde yaşadığı halkın önderi ve aynı zamanda parmakla gösterilen şahsiyeti demektir.

Buradaki her bir kardeşim iyi biliyor ki ‘hayat boşluk kabul etmez’ Sizin bıraktığınız her boşluk FETÖ terör örgütleri, zehir tacirleri, sosyal medya terörleri, sapkın ve sapık akımlar tarafından mutlaka doldurulacaktır. Yakın zamanda bunun örneğine bizzat şahitlik ettik.

Kimi zaman kandırdıkları kimi zaman dağa kaçırdıkları gençleri kendi ülkesine düşman ettiler. PKK belasının arkasında cehalet var. DEAŞ’lı canilerin istismar alanı dinimizin mukaddes kavramlarıdır. Çağımızın haşhaşisi FETÖ’cüler yıllarca insan devşirmiştir. 15 Temmuz, hoca kılıklı bir sahtekarın ülkemize ne kadar büyük zarar verebileceğinin en son örneğidir. Böyle bir facianın tekrar yaşanmasına müsaade edemeyiz  Hiçbir evladımız ihanet şebekesinin eline düşemez. Tek bir evladımızın terör örgütlerinin eline düşmesine izin veremeyiz.

KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir