Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
Gazze’de masumların kanı hala dökülmektedir. Barbarlık güncelleşmiş, yeni sürümü ile Gazze Şeridi’ni kırıp geçirmiştir. Çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere sayıları 35 bini aşan sivil ve masum Filistinli kardeşlerimiz soykırım suçunun kurbanı olmuştur.
NETANYAHU’NUN GÜVENDİĞİ DAĞLARA KAR YAĞDI
Küresel vicdan İsrail’e karşı baskısını arttırmalıdır. Uluslararası toplum ve kuruluşlar barış için devrede olmalıdır. Durdurulması gereken ülke İsrail’dir. Gördüğümüz kadarıyla İsrail hükümetinde bir yanılma söz konusudur. Protestolar yoğunluk kazanmıştır. Savaş ve insanlık suçları nedeniyle caniler için çemberin daraldığını görülmektedir. Soykırımcıların kaçışı ya da kurtuluşu yoktur. Netanyahu’nun güvendiği dağlara kar yağmaktadır. Gazze meselesi hem ahlaken hem dinen Türkiye’nin de meselesidir. Gazze düşerse sık sık ifade ettiğim üzere milli tehditler artacaktır. Siyonizmin kuklası bölücü terör örgütüdür.
Anadolu’ya vaat edilmiş toprak tanımı getirenler kanı bozuk düşman çevreleridir. Kayıtsızlık gösterilirse bunun sonuçları ağır olacaktır.
BEBEKLERİN ÖLÜMÜNE SESSİZ KALAN BİR DÜNYA TÜKENMİŞTİR
Misakı milli mülkü millettir millet ise Türk’tür. Misakı millinin mühürlenmiş sayfaları açıktır. Milli kültürümüzün yaşatıldığı her yer bizim için vatandır.
Gazze’ye baktığımızda 400 yıllık anılarımızı görüyoruz; oyunlarla elimizden çekip alınan masum bir şehrin hüznüne şahit oluyoruz. Bebeklerin ölümüne sessiz kalan bir dünya tükenmiş ve sönmüş bir dünyadır. Eğer öngörü ile hareket edemezsek, yarının temellerini bugünden atamazsak Gazze’dekinin aynısına vatanımızda maruz kalmamız muhtemeldir. Bir Filistin devletinin kurulması Orta Doğu’yu ve Türkiye’yi rahatlatacaktır.
Kıbrıs konusunda Türkiye’ye parmak sağlayan Avrupa ülkeleri Fransa’ya dönüp de ne arıyorsun burada diye soramaması iki yüzlülükten başka bir şey değildir. Fransa’nın Kaledonya’daki ayaklanmalardan Türkiye’yi suçlaması utanmazlıktır. Dünya kabuk değiştirmektedir, elbette bu sancılı olmaktadır.