Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, International Affairs dergisine röportaj verdi.
Rusya’ya yönelik nükleer silah eleştirilerine değinen Bakan Lavrov, “Son zamanlarda nükleer silahların Rusya’nın dış politikasındaki rolü hakkında çok şey söylendi. Rusya tarafından kullanım koşullarının doktrin belgelerinde düzenlendiğini hatırlatmak istiyorum. Burada önemli olan, Rusya’nın nükleer caydırıcılık politikasının kesinlikle savunma amaçlı olduğunu anlamaktır. Bu, ülkenin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün garantili bir şekilde korunmasını sağlamak ve Rusya ile müttefiklerine yönelik bir saldırıyı önlemek için nükleer silah yeteneklerini gereken minimum düzeyde tutmayı hedefliyor” diye konuştu.
“Caydırıcılık bağlamında nükleer silahlara sahip olmak, bugün için belirli önemli dış ulusal güvenlik tehditlerine verilebilecek tek muhtemel yanıttır” diyen Lavrov, şöyle konuştu:
“Ukrayna ve çevresindeki gelişmeler endişelerimizin haklı olduğunu doğruladı. Kendisini nükleer ittifak ilan eden bir örgüt olan NATO’nun güvenliğin bölünmezliği ilkesini büyük ölçüde ihlal ettiğini ve Rusya’nın stratejik yenilgisine odaklandığını hatırlatmak istiyorum. Ukrayna ihtilafı bağlamında büyük bir tehlike, ABD ve NATO ülkelerinin çatışmaya hazırlanırken nükleer güçler arasında doğrudan silahlı bir çatışmaya girme riskini göze almaktır. Bu gidişatın önlenebileceğini ve önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle herkese muazzam askeri ve siyasi risklerin varlığını hatırlatmalı ve karşı tarafa ciddi sinyaller vermeliyiz. Ülkemizin nükleer bir savaşın kabul edilemez olduğu ilkesine tamamen bağlı olduğunu ve böyle bir savaşın kazananı olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiğini vurgulamak istiyorum.”
“ABD’NİN ÇATIŞMAYI SONA ERDİRME NİYETİ YOK”
“Birçok siyasetçi, özellikle Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban, defalarca Ukrayna’daki çatışmanın sona ermesinin Rusya ile ABD arasında kararlaştırılması gerektiğini söyledi. Buna katılıyor musunuz” sorusunu yanıtlayan Lavrov, “Bu, Ukrayna’nın ABD’nin bir kuklası olduğunu ve onlarla önemli konuların tartışılması gerektiğini ima ediyorsa mantıklıdır. Ancak sorun şu ki ABD’nin çatışmayı sona erdirme niyeti yok. Daha önce de söylediğim gibi resmi olarak ilan ettikleri hedef, Rusya’yı ‘stratejik bir yenilgiye’ uğratmak, askeri, ekonomik ve siyasi olarak mümkün olduğunca zayıflatmaktır. Bu nedenle Washington, bir anlaşmanın yalnızca Ukrayna’nın şartlarına, yani Zelenskiy’nin barış formülüne göre müzakere edilebileceği konusunda ısrar etmeye devam ediyor. Bize göre bu pozisyon anlamsız bir ültimatomdur. Temel güvenlik çıkarlarımıza zarar veren, yeni topraklarda ve Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından kontrol edilen bölgelerdeki Ruslara ve Rusça konuşan insanlara daha fazla kanunsuz muamele yapılmasına kapı açan bir çözümü kabul etmemizi talep etmenin hiçbir anlamı yok” dedi.
Aralık 2021’de ABD ile güvenlik garantileri ve NATO üyesi ülkelerle güvenlik önlemleri konusunda olmak üzere 2 anlaşma taslağı sunarak Rusya’nın endişelerini Batılı hükümetlere iletmek için ciddi bir girişimde bulunduklarını hatırlatan Lavrov, “Ancak girişimimiz küstahça reddedildi. Müzakere etmek yerine tüm çabalarını Ukrayna için silah ve mühimmat üretimini artırmaya yönelttiler ve bu da bölgesel gerilimlerin daha da artmasına neden oldu. Yaklaşımımız tutarlı ve tamamen şeffaftır. Anlamlı bir diyaloğa hazır olduğumuzu her zaman söyledik ve Kiev’in Minsk anlaşmalarını uygulaması için yıllar harcadık ve büyük çabalar sarf ettik” şeklinde konuştu.
“BATI, RUSYA İLE MÜZAKERE ETME NİYETİNDE DEĞİL”
Rusya’nın Ukrayna savaşının ilk günlerinden itibaren siyasi ve diplomatik yollarla hedeflerine ulaşmanın yollarını tartışmaya açık olduğunu belirten Lavrov, ifadelerini kullandı.